Merhaba,

Seninle maceramız bundan tam 25 sene önce gece yarısı dörtte başladı. 25 sene boyunca elimizden gelen en iyi şekilde yaşamaya çalıştık dünya dedikleri bu gezegende. Başımıza neler geldi neler, çoğunu ben bile hatırlamıyorum. Olumlu, olumsuz ne varsa heybemize koyup yolumuzda yürümeye devam ettik. Zaman zaman düştük, kalktık, hıçkırarak ağladık, kahkaha atarak güldük bazen hissizleştik bazen hislerimiz doldu taştı bedenimizden fakat yine de kaybetmedik benliğimizi. Dışarıya verdik kimi zaman son enerji kırıntılarımızı kimi zaman destek aldık başkalarından. Bazen birbirimizi bile anlayamadık seninle bırak başkalarını anlamayı. Yeri geldi kulak asmadık, birimiz avazı çıktığı kadar bu yanlış derken. Günler geçtikçe büyüdük, büyüdükçe sakinleştik. En sevdiğimizin derin yaralarıyla yüzleşmek zorunda kaldığımızda birbirimize sarıldık. Bazen benzemem dediğimiz insana dönüşürken kıyısından yakaladık birbirimizi. Nefret ettiğimiz insana merhamet duyduk. En sevdiklerimizi içimizde öldürdük üzülerek beraber ama ne yaparsak yapalım kapatmadık kalbimizi sevgiye. Ve bu gün seninle bir yaş daha büyüdük sevgili kendim. Bir yıl daha harcadık kendimizden, yarınlarımızdan. İçinde hiç büyümeyen çocuk, bazen anne bazen baba olan kadınla neler başardığının farkında olup okyanuslara kulaç atar gibi hayata atıldığın yerden devam etmen dileğiyle. Nice yeni yaşlara ruhunu yaşlandırmadan.

SENİ SEVİYORUM...