Tanrı'ya şikayet edilenler arasında adım ilk sırada. Oysaki hiç de suçum yok, mendil satmaktan başka ne yaptığım da meçhul. Gerçi yapmadıklarımız için sorumlu tutulmadık mı bu zamana kadar? Yazdıklarımız için öldük, yazmadıklarımız için de güldük. Sahi neyi düzgün yaşadık ki? Sanat adına proletaryayı işgal ettik, sevgi adına Lübnan'ı, delirmemek içinse kafamızın içini.


Bugün üçüncü günüm, ben işgalime yenik düştüm sayın Tanrı'm! Ben de artık bir deliyim, ne olur beni de aranıza kabul buyurun. Cehennemde yanmak için yapıyorum tüm bunları, deliler katında yanmak için, yanarken acıyı hissetmemek için. Bedenimi de mendil kutuma sıkıştırırım. Sahi orada deliler de mendil alır mı? Ağlayan deli varmışçasına... Zihnimi yönetenlerin akıllı olmaması ne güzel.


Bugün dördüncü günüm, üç ağlayan çocuk gördüm, beni de aranıza kabul buyurun Tanrı'm! Susmayacak gibisine ağlayan üç çocuk.


Bugün beşinci günüm, artık kibrit satıyorum üşüyen bedenimi ısıtmak için. Yakacak bir şeyim de kalmadı oysa. Merhaba Tanrı'm! Artık ben de sizdenim.