böyle olmamalıydı diyorum

caniler ta gözümün içine bakarcasına

bir binanın ağır ağır, dumanlı yıkılışı gibi değil de

kafamı duvarlara vurmak gibi, tekrarlayarak, hışımla


bir çığlık gibi, asla tükenmeyen,

duyulmadıkça yırtarak ve yakınarak


bir veda mektubu yazacak kadar onurum kalmadı

halbuki daha kimseyle öpüşmemiştim

ve istediğim kadın olamamıştım


bu ağıdın kökünü başka türlü koparamam

gücüm yok, etim de kemiğim de kalmadı

bu şiir kadar korkutucuyum hem


ama şimdi kimselerin kollarında ağlayamam

canım çok yanıyor ve ben kendime çarpmaktan ayakta duramıyorum 


çünkü ben bu canımın çürüklerini sökemiyorum

ve inan

etimin kokusunda en çok ben boğuluyorum