yarından daha uzun yol var mı katedilen

bugün yola çıksan yine bugüne varırsın

torbasında katık biter abdalın heybesinde bitmez yarını

sen en iyisi yarınla dövüşü bırak

 

“bir mesafe ölçülemeyen, bir ve bir arasında

koysan üç okyanus sığardı bu boşluğa”

bir çocuk böyle yazmıştı

tanıdığım bir sevda üstüne

daha da görmedim sonra

okyanuslarında kayboldu hüznün

gülüşüne tuz karıştı, gülüşüne buz

sen en iyisi sevda üstüne söz söylemeyi çocuğa bırak

 

rüzgarlar çiçeğe durmuş ağaçları silkeledi akşamdan

meyvesiz bir yaz daha kapıda

rüzgara savurma küfürlerini, baksana ay kaç

sen en iyisi bu toprak işini bırak

 

tüm elmalar çürümüş mutfakta

pazara sen çıkmıştın bu hafta

elmayı sevmezsin o başka

ben severdim bunun bir ehemmiyeti kalmamış nazarında

sen en iyisi pazara çıkmayı bana bırak

 

uyandım ve uyardım

soluk teninde bir mutluluk aradım

gözlerinde ne bir ışık haresi ne bir parça sen

bakışların aynamdı, şimdi aynam bakışsız

sen en iyisi sevmeyi bırak


ve kaygılarıma ortak değilsen

gayesi yoksa uyanımların, gayretin yoksa

"tabanı olmayan bir yerde dansa

üstelik kanatların olmadan

ayakların yere basmadan"

sen en iyisi çırpınmayı bırak

sen, sen en iyisi yaşamayı bırak!