Seher vakti,

Dağlarının tepesinde gelinler ana evini özler.

Ağzının içi tutturmuş zehir zemberek sözler.

Kızıl günün şafağı teninde bir özlem,

Gözünün akına bulaşmış demirden öfken.


Kuşluk vakti,

Taşınsın bedeninden bu kanatsız varlık.

Hoyrattır yaşamla arana giren kansızlık,

Serpilsin yüreğine zelzeleyle boşluktan karanlık.


Ölüm vakti,

Balan beşikte yüreğin darağacında sallanır.

Son sözün son uykunda aklına bağlanır,

Kaleminin uçurumundan ateşlere atlanır.


Ağır ağır yürür içimde artık hırçın denizlerim,

Çiviyle değil küllerimle perçemlenir ruhuma sessizliğim,

Üç vakit ayırdım sana aidiyetsizliğim.