bir pandoranın kutusu durur önümde
başını unuttuğum şiirleri doldurmuş
dilime düğümlenmiş sözleri saklamışım
kapağını ne kadar çevirsem
ellerim ona yapışmış gibi
zorunda gibi hissetsem de
dibini görememiş
umuda yetişememişim
bir uçurumun kenarındayım ben
yaşamın ucuna yolculuk yaparken rastlaşmışız
cebimden çıkardıklarımı buruşturup buruşturup
aşağı atmışım
bana kutu kalmış, uçuruma bir avuç çöp
şimdi rüzgarın deviremeyeceği kadar uzakta
birkaç adımlık mesafedeyim
her an düşme tehlikesi içindeyim
arada kalmışım
Araf'ta, iki vadi arasında ya da
bir derede
türlü türlü
çeşit çeşit şeyin arasında değil
kendimle kendim arasında
özgürlüğün tehlikeli anları bunlar
artık ufak hataların ne kadar bilinçli olduğunu
gökyüzünün ne kadar mavi
gün batımının ne kadar hüzünlü olduğunun
anlamanın anlatmaktan ne kadar tercihsiz olduğunun
farkındayım
sadece biraz
biraz dinlenmeliyim
ardından bir martı
ya da birkaç adımım