bu uçurumlarda artık yerimi yadırgıyorum,

yere çakılmak eskisinden daha iyi hissettirmiyor.

daha sert olsundu diye düşüşler,

ayaklarıma bağladığım taşlar...

artık üzülmesin zaten.

ben göğsümdeki taşlarla uyumaya devam edebilirim.


içimi kemiren acının avuntusunu bulamıyorum.

bu şehirde kaybetmiş olduğum yolları

aramıyorum da artık.

beni ben yapan acılarımsa eğer,

o uçurumdan aşağı kaymak buna değer.

hadi atladım diyelim,

peki ya o içimdeki umut?

boş verin,

ben göğsümdeki umutla yaşamaya

devam ederim de zaten.


hangi sapaktan dönsem,

hep evlere çıkıyor yolum.

kaybedemiyorum evimi

ve misafir de değilim artık.

yoğunlaşıyorum,

katılaşıyorum.

acının her halini alabiliyorum.

ben zaten biraz da

sıvılaşıyorum hayata karşı.