İçimde denize aşık bir ruh taşıyorum ama denizden korkan bir bedenim var.
Ufacık bir alakaya muhtacım ama yanım yalnızlıktan geçilmiyor.
Anlatmayacağım kadar çok hayalim var ama bir kez daha güneşi üstüme doğuracak kadar hevesim yok.
Çok fazla birikmişim içime ama tek kelime anlatacak halim yok.
Hem her şey düzelsin diye kendimden bile geçecek kadar yaşam dolu ; hem odamdan çıkamayacak kadar hayatsızım.
Çabalamak isteyecek kadar çocuksu ; değmeyeceğini bilecek kadar yaşlıyım.
Her şeyden çok fark edilmek isteyecek kadar umutlu, kendime bile kendimi unutturacak kadar küskünüm.
Devam edebilmek için sebeplere tutunacak kadar sarhoş,içten içe her şeyin farkında olacağı kadar ayığım.
Bir ipi urgana çevirecek kadar hayattan bezmiş,o ipten salıncak yapacak kadar hayata açım.
Kendime tüm dünya kadar düşmanım ama içimde mendil satan çocuğa acıyan bir taraf var.
Kremlenip süslenecek kadar ümitli, aynalara küsecek kadar beklentisizim.
Bulduğum ilk binadan kendimi atacak kadar vazgeçmiş,kazıya kazıya yaşayıp tırnaklarım kırıldı diye ağlayacak kadar hırslıyım.
Ben deli bir arafta savrulan ufacık bir toz tanesiyim..!