Sadece geceleri yazıyorum ve bu yüreklendiriyor beni.

Bunca yıl içimde sakladığım o sisli şey

yıldızlara sarılmış duruyor.

Sessizliğin sesi bir anda dağılıyor.

Yine dokuz yaşındayım o an…

ve bu daha başlangıcı hikâyemin..

Bu saflık taşıdı bizi kaygının omurgasına

damarlarında ağrılı bir kargaşa

Eziyor anlamsız sözcükleri daha elime ulaşmadan

Kağıtlar buruşturulup atılıyor gözlerimin önünde.

Kıvılcım söndü ama ilk sözcükler hâlâ yankılanıyor.

Belki vardır güzellikte sığınacak bir yan

bakmadan açıkça gördüğüm

dinlemeden de duyduğum.

Bu bitmemiş şiirler senin göğüs kafesin

usulca devinen kalbin.

Uğultu duyduğun değil hissettiğin…