Sayfalarımda yüzüyor duygu yüklü kalemim.
Farkında değilsin ama yolcususun bu geminin.
Bir şairin kaleminden döküldün bu mısralara.
Başka sayfalarla örttüm üstünü.
Gerçi sormadım 'üşüyor musun' diye.
Ya da 'korkuyor musun yalnızlıktan'
Bilmiyorum mutlu olur musun başka kentlerde.
Ama maalesef huzur bırakmadın gönlümde.
Senin bile haberin yok limanı olmayan kentlere yolculuk ettiğinden.
Bilmiyorsun bu kalpten taşındığını.
Gidiyorsun, uğurluyorum seni.
Sen, benim gönül bahçemin katil bahçıvanı.
Sen, gözyaşlarımdan oluşan uçsuz bucaksız okyanusun kaptanı.
İnan bana gönlümde birçok yelken açıldı.
Ama hiçbiri bu kadar iz bırakmadı.
Sen darmadağın bıraktığın benliğimin belki de en güzel misafiri.
Kalk artık gönlümden, yolcu yolunda gerek.
Bırak kanasın bu kalbim.
Elbet alışacak, elbet susacak ve belki de farkına bile varmadan unutacak.
Ey bana aşkın perişan hâlini gösteren kişi.
Damla damla akan gözyaşımın oluşturduğu okyanusta dalga dalga savruluyorsun.
Ama nedendir bilmem bu okyanus söndüremiyor içimdeki yangını.
Sanırım bende bu ateşte yanıp kavruluyorum.
Her geçen gün mahvoluyorum.
Sözlerim yine sana, hep sana.
Tek başıma yaşadığım bu aşkın bedelini ağır ödüyorum.
Kalmadı artık hiçbir avuntum.
Ben, seni gönlümden uğurluyorum.
Yolcusu kalmadı bu geminin.
Limanlar boş artık.
Ben de dönüşü olmayan bir yola giriyorum.
Kavuşmak mı?
Hayır, zannetmiyorum.