Yolda yürürken anladı nasıl hisler içinde olduğunu. Fark etti hayattaki adaletsizlikleri. Her gün yürüdüğü yol farklıydı artık ve ondan başka kimse fark etmemişti bunu. Yalnız hissediyordu hayatta ve yalnızlaşmaya mahkûm etmişti kendini. Acılarıyla var oluyordu ve insanların ona acıması sadece bir şeyler hissettiriyordu ona. “Yıllar oldu belki de.” diye düşündü kendi kendine. Ama nedense dün yaşamıştı her şeyi. Yani en azıdan o böyle hatırlıyordu. Kim olduğunu bilmiyordu ve kimsenin de bilmesini istemiyordu. Bir sonraki soldan döndü, sonra bir sonraki sağdan oradan biraz yokuş çıkıp tekrar sola döndüğünde varmıştı sonunda. Ezbere bildiği yollar hep farklıydı ona. Benliğini kaybetmiş ve döngüye sıkışmış gibi aynı yolu yürüyüp duruyordu. Kimdi o? Kadın mı? Erkek mi? Kedi mi? Yoksa bunları hayal eden bunları yaşadığını zanneden bir hayalet miydi? İnsanlar görüyor muydu onu? Teninde hissettiği rüzgâr sadece bir yanılsama mıydı? Aynaya bakmıyordu. Belki de görünmeyecekti aynada çünkü belki de hiç var olmamıştı. Yaşadığı acılar, nefretler, üzüntüler ve daha nicesi hayalden mi ibaretti? Yanında yürüyen uzun boylu sıska suratsız şey neydi peki? Aynadaki yansıması mı yoksa gerçek bir şey mi?

Zamanını kaybetmişti, bulamıyordu. Ulaştığı yer bir varış noktası mıydı, yoksa başlangıç noktası mıydı, bilmiyordu.

Bir sonraki soldan döndü, sonra bir sonraki sağdan oradan biraz yokuş çıkıp tekrar sola döndüğünde varmıştı sonunda. Ezbere bildiği yollar hep farklıydı ona. Benliğini kaybetmiş ve döngüye sıkışmış gibi aynı yolu yürüyüp duruyordu. Bir yere varacaktı bu sefer inanıyordu. Hatırlamaya çalıştığı bir şeyler vardı ama ne olduğunu bile bilmiyordu. Sokaklar değişmişti ve bir farklılık seziyordu. Okuduğu bir kitap vardı ama hatırlamıyordu. İzlediği bir film vardı, hatırlamıyordu. Uzakta bir ayna gördü. “Sokağın ortasında aynanın ne işi var?” diye düşündü yine kendi kendine. Düşünen kimdi peki? sorgulayan kimdi varlığını? Saatine baktı 21.21 yazıyordu saatinde ama her baktığında bu saati görüyordu. Bu saatin bir anlamı var mıydı ve 21.21 olan bir saatte güneş neden öğlenmişçesine davranıyordu?

Bir sonraki soldan döndü, sonra bir sonraki sağdan oradan biraz yokuş çıkıp tekrar sola döndüğünde varmıştı sonunda. Yine vardığını düşünerek sıkıştığı bu cehennemde yanındaki zebanisiyle yürüdüğünden habersiz döngüsünü yaşamaya devam etti. Saat her zaman 21.21 oldu ve öldürdüğü o adamın mezarına gittiği yolda gecenin bir yarısı güneşten kavrulmaya devam etti. Aynayı ise bir daha hiç düşünmedi.