Eskiden ülke ekonomisi konuşulduğunda, eskiler “Ne olacak bu memleketin hali?!” diye birbirlerine esprili bir şekilde sorarlardı. Günümüz ekonomisine bakıldığında, bu nüktedan soru halen geçerliliğini korumakta. Çünkü günümüzün ekonomisi de şu anda oldukça çalkantılı durumda. Türkiye, süregelen bir hayat pahalılığının pençesinde, memlekette ekonomik şartların zorlaşmasıyla yaşamak herkes için çok zor bir hale geldi. Ülkenin üniversite okumak isteyen genci, hayat pahalılığına yetişemeyen emeklisi, çift maaşla geçinmeye çalışan orta yaş grubu kısacası herkes günbegün artmaya devam eden hayat pahalılığından şikayetçi. Ekonomik krizin bir türlü kontrol altına alınamaması, konut ve araç fiyatlarının hızla yükselmesi, eğitim, gıda ve çoğu zaman sağlık giderlerinin bile karşılanmasının gitgide zorlaşması, toplumumuzun geçim derdine düşmesine sebep oldu. Uzun zamandır artış gösteren hayat pahalılığı artık, son bulmalı. Devletin gereken ekonomik politikaları uygulayarak, vatandaşı ekonomik krizin pençesinden kurtarmalı, tıpkı tarihte Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresinde Türkiye'nin ulusal ekonomisi hakkında belirlemiş olduğu mali düzenlemeler gibi devletimiz de artık ülkedeki bu zorlayıcı hayat pahalılığı hakkında birtakım ekonomik düzenlemeler yapmalı, yapılmalı diye düşünüyorum. Gençlerin işsizlik sorunu hızla halledilmeli, emeklilerimizin emekli maaşlarında gözle görülür bir iyileştirme yapılmalı, devletin daha önce uygulamış olduğu devalüasyon sonucu artış gösteren hayat pahalılığının yeni düzenlemelerle mali anlamda rahatlatılması ve alım gücünün eskisi gibi artmasını, bu konularda yeni düzenlemeler yapılması gerektiği kanısındayım. Günümüz Türkiye coğrafyasında , vatandaşların bir zamanlar kendi aralarında sordukları “Ne olacak bu memleketin hali?!”tarzındaki absürt bir soruyu, artık tarihin tozlu raflarında kalması gerektiğinin bilincindeyim. Türkiye, artık bundan bir asır önce Atatürk ‘ün bize emanet ettiği” “gelişmekte olan bir ülke” halinde kalmamalı. Türkiye, Atamızın ve silah arkadaşlarının bir asır önce bize emanet ettiği” gelişmekte olan bir ülke değil, gelişmiş bir ülke” haline gelmiş olması gerektiğini düşünüyorum. Bugün Dünya coğrafyasına bakıldığında, medeniyeti gelişmiş birçok ulusun geçen zaman içinde hızlı bir ilerleme gösterdiklerini gözlemliyorum. Bilim, Fen, Teknoloji, Sanat ve Kültürel anlamlarda Türkiye ‘ye göre daha hızlı bir gelişme göstermekteler. Türkiye'nin de birçok uluslararası başarıları var, bundan çok memnunum. Fakat ekonomik kriz halindeki ülkemizin bu krizi bir an evvel atlatabilmesi ve ülkemizin de artık uluslararası pazar sahasında her anlamda daha da gözle görülür, somut gelişmeler gösterebilmesini diliyorum. Türkiye artık her anlamda” gelişmiş” bir ülke olarak, önce kendi içindeki sorunları halletsin daha sonra da dünyanın süper gücü olma yolunda hızla ilerlesin istiyorum. Ülkemdeki ekonomik krizin hızla çözülmesi, akabinde geniş bir zaman çerçevesinde ülkemin hızlı bir ilerleyiş gösterebilmesi… Acaba çok şey mi istiyorum?! Hep birlikte daha aydınlık, daha ışıklı yarınlara ulaşabilmek dileğiyle. Sevgiler.


SEZGİ KAYA