Saat üç

Şakaklarımda bir ince sızı

Duvarlar sorularıma cevap vermiyor


Yine de ben sorulmamış suallerime cevap veriyorum. 

Dinlesin beni herkes, 

Kulak kesilin sessizliğime.

Fısıltım çığlık olsun birilerine.


Ben bir zaman hırsızıyım,

Yarınlarımdan çalıyorum.

Dünlerimin yanlış atılmış temelini,

Tırnaklarımla düzeltmeye uğraşıyorum. 


Kirpiklerimin tuzu

Kanatırken kabuklarımı 

Ben ay ışığından medet umuyorum 

Oysa ben tutuşturulmamış kandilim

Kibritimi de kibrim gibi sinemde saklıyorum 


Saat dört 

Şakaklarımdan genzime veda busesi

Duvarlar suretime yüz çevirmiş


Dünya değil 

Benim yuvarlak olan

Dönüp dolaşıp aynı hatamın üzerine basıyorum 

Paçalarıma mı yapıştı pislik 

Yoksa her seferinde yeniden mi kirleniyorum 

Bilmiyorum, 


Oysa benim aklımda başka yarınlar

Bambaşka dünler vardı

Şimdiyi düşünmem ben 

Nasılsa yine geçmişte kalacak bugünler 

Ve pişmanlıklarım üzerine yeterince düşüneceğim

                   yeterince tükeneceğim


Sabahları yok sayar tavrımla

Bitiririm geceyi 

Kendimi düşüncelerimden asarım 

Yine de boş bırakırım iple ümidim arası mesafeyi 


Aynadaki aksimde ararım

Kaybettiğim merhamet kırıntılarını 

Göz bebeklerimde rastladıkça öfkeme 

Fark ederim

Çocukluğum gibi yanlış yerde arandığımı 


Saat beş

Şakaklarımdan aynadaki aksime nedamet deryası

Duvarlardan cevap beklemiyorum artık


Bu kez eve gelince konsola bıraktığım 

Gülümsememi arıyorum 

Yine de eğreti duracak biliyorum 

Kamburumda biriktirdiğim neşe izleri


Asumanda bir kızılca kıyamet 

Tan yerinde gün doğuyor birilerine 

Bense bir gün daha batıyorum abise

Ve kör kuşların hatırına 

İçimdeki kelebekleri azat ediyorum 


Ben yazamadığım bu dizeler kadar eksik

Anlattıklarımdan katbekat fazlayım

Sen okuyamadığın bu dizeler kadar fazla

Anlattıklarım kadar eksiksin


Ben senden halliceyim

Sen kimsin?