Usulca günaydın dedi

Ve oturdu masaya

Açtı kaldığı yerden okuduğu kitabı

Başını gömdü tüm masumiyetiyle

Daldı iklimine

Gözlerini ovuşturuyor sabahçı kahverengiyle

Uzaktan uzağa izlemekteyim onu

Bu nasıl sürrealist bir tablo gibi

Mıhlandı ezberimin rehberine

Vuruldum saymaya korktuğum saç teline

Durduraksız, dur duraksın diyememedim

Kaldım bucaksız, öldüğüm kucaksın

Çöl kuraksız, ısındığım sıcaklıksın

Dök kuralsız, gök suratsız

Sen başlı başına umutlu diyarsın