ben de yoruldum be artık efsun. yıllardır hayatın bütün o acımasız yumruklarını en çok ben yedim sen de biliyorsun. annemi aradım o gün 40 yaşında bir birey olarak ağlayarak annemi aradım. yapamıyorum artık dedim. olmuyor dedim. uyuyamıyorum canım çok acıyor, unutmak için içiyorum sürekli, alkolik oldum anne dedim. beş on saniye durdu ve burnunu çekti, ağlamış o da. biliyorum ben bunların hepsini biliyorum hem de doğduğun günden beri dedi. afalladım çok feci şekilde yıllardır bildiği halde neden yardımcı olmamıştı ki, neden beni böyle bir başıma kanlı bir mücadelenin içine bırakmıştı diye düşünüyordum. sordum da anneme peki neden beni bir başıma bıraktın diye. bir ara sana müdahale edecektim baktım ki sen benden güçlüydün ben bunu fark edince seni tek başına bıraktım hatta bende zaman zaman sana sığıındım özür dilerim dedi. bir şey diyemedim efsun sustum kaldım ve kapattım yüzüne telefonu. yıllardır hissettiğim o kimsesizliğim daha da çöktü üzerime. bu yaşadığımı hiç unutmayacağım efsun. meğer onlar benim değil de ben onların ebeveyniymişim. hayatın bu yaşattıkları ile bana tekrar bir yaşam borçlu olduğunu unutmayacağım. unutma, unutmak insanlık dışıdır. yaşlanıyoruz ama unutmayacağız