(Lucy odun çatırdısıyla şarkı söyleyen şömine ateşine bakarken bir anda gözlerini yaşlı adama çevirir.)
-Unutulmak nedir yaşlı adam?
-Unutulmak, çürümektir Lucy.
-Nasıl yani cidden çürür mü insan yaşıyorken!
-Çürür tabii, bitkileri düşün Lucy, insanın bir çiçeğe sevgi gösterisi onu sulamasıdır. Unutulursa boynu bükülür çiçeğin yavaş yavaş solar ve çürür.
-İnsanlarda nasıl olur bu peki?
-Bugün nefesini bile paylaştığın bir insan ile aynı dünyada o nefesi paylaşamamaktır, her hüzün ya da mutluluğu beraber yaşıyorken birbirinden habersiz olurlar insanlar zamanla. Bu da unutmaktır, başta tek taraflıdır unutmak; bir taraf unutur, diğer taraf unutmaya mahkum edilir.
-Çok zor olmalı, iyi ki ben böyle şeyler hissetmiyorum!
-Evet çok zordur, unutan insanın hatıraları, her gün zihnini, kalbini kamçılar unutulanın. Bir de kalbine, unutamayacak kadar yaklaştırmayan insanlar vardır, korkaklar! Bu insanlar sahtedir Lucy, özlemeyi göze alamayan insan, sence bir insanı sevebilir mi bütünüyle?
-Hayır! Yoksa sen de kalbine yaklaştırmayanlardan mısın?
-Tabii ki yaklaştırmayanlardanım, çünkü onlar zaten orada yaşarlar, tarafından unutulmayı göze aldığım insanlar…
(Lucy aldığı cevaplar karşısında tekrar şömineye dalmıştır. Cevaplar ağır gelmiştir Lucy’e, dünyada daima unutan ve unutulan olacağı gerçeği ağır gelmiştir.)