Bir tutam ümidi ararken korkular yuttum.
Trenler geldi ve gitti, gözlerimin önünden.
Gülüşler, ağlayışa dönünce duruldum.
Boğazımdaki ukdeyle konuştum durdum.
Bir gün, inandığım masalları tek tek yaktım.
Çöpe atmadan önce zihnim, delindi.
Susuz güzler, acı kışlar geçirdi içim...
Başını uzatıp da o kırık aynaya baktığında,
Köhne üzünçlerle eriyen bir bedenden başka,
Hiçbir şey göremezsin çünkü ışıklar, kapalı.
Anladım ki unutmayı, unutmamışsın.