Kalbin acısıyla uyumaya çalıştığın gecede
hiçe sayılmak can acıtıyor. Unutuluş dokunuyor hüznün susmak bilmeyen yankısına. İnsan, tamamlanışını bahşettiği diğerinin, ondan çoktan kopmuş oluşunu seyrederken yeniliyor. Uçurumda tutunduğu dal bilirken onu, anlamsızlığın kendisine bile anlam yüklemeye çalışıyor. Bitişlerin suretini izleye izleye ezberine geçiren ama kabullen(e)meyen ruhun yakarışını dindirmek, zannedildiği kadar dokunaksız gerçekleşmiyor.Belirsizliğe katlanamayıp ihtimallerin içinde en kötü barınırıyor olsa bile kesinlik istemek, kesinliğe ulaşınca da içte gizlenilen umudun gerçekliğe dönüşmediğini/ dönüşmeyeceğini öğrenmek. Bazen en çok acı veren şey budur.