Ali doktor olmak istiyordu. Bunun nedeni sorulduğunda “ İnsanları kurtarmak “ diyordu. Bu ezbere söylenmiş bir sözdü çünkü o içten içe doktor etiketinin ona kazandıracağı saygıyı istiyordu. Bu saygıyı kazanmak için yıllarını verdi. Artık ona “Doktor Ali Bey” diyorlardı ve sırf doktor olduğu için saygı gösteriliyordu.

Ali'nin Efe adında liseden bir arkadaşı vardı. Efe'nin Ali gibi bir derdi yoktu ona göre "Eğer biri bana unvanımdan dolayı saygı duyacaksa hayatımda hiç olmaması daha iyiydi. Biri bana saygı duyacaksa yaptığım iyiliklerden, gösterdiğim tavırdan ve yaptığım eserlerden saygı duyması daha gurur vericiydi." Diye düşünürdü Ali hep Efe'nin bu düşüncesine karşı çıkıyordu. Onun derdi unvanıyla saygı kazanmaktı. İyi insan olmak , iyi bir şeyler ortaya koymak onun için saygıya değer bir şey değildi. Ali doktorlukla saygı kazanmasına kazanmıştı ama hepsi sahteydi çünkü onlar Ali'ye değil Doktor Ali'ye saygı duyuyordu. Eğer doktor unvanı giderse onlarda gidecekti. Gittilerde zaten. Ali birgün doktorluktan men edildi çünkü yasa dışı işler yapıyordu. Bunu duyan çevresi artık Ali'nin yüzüne bile bakmıyordu. Efenin farkettigi şeyi Ali çok acı bir şekilde fark etmişti. Alinin doktorluğuna leke gelince artık Ali bir şeylerin farkına varmaya başlamıştı.

Efenin Ali'ye çok sık soyledigi bazi sözler vardı. "Unvanım için saygı duyacak biri olacaksa hiç olmasin. Eğer çevremde sahte bir kalabalık olacaksa bunu kaliteli yalnızlığa tercih ederim. Biri beni efe olduğum için, iyi biri olduğum için degil de sırf ünvan için sevecekse böyle bir sahtelikle hayatıma girmesin. "diyordu . Artık bu sözler Ali için daha anlamlıydı çünkü hayat ona bunu öğretmeye başlamıştı. Ali Doktor Ali'ye o kadar alışmıştı ki , artık o da kendine doktor olduğu için saygı duymaya başlamıştı. Doktorluk gidince kendine olan saygısı da gitmişti. Kendisini hep unvanı olan insanlardan daha az saygıyı hak ettiğini düşünüyor ve buda davranışlarına yansıyordu. İnsanlar kendisine saygı duymayan birini görünce otomatik olarak onlarda ona saygı duymuyordu. Aradan yıllar geçti artık Ali çok net bir şekilde önemli olanın unvan değil , önemli olanın kendi değerini bilmek ve kendini sevmek olduğunu anladı çünkü kimse kendini sevmeyen , kendisine saygı duymayan birine saygı duymazdı.

Gerçi saygı göstermek neydi? Birinin karşısında eğilip bükülmek mi, Onun söylediklerini onaylamak mı ya da karşıdakini eğrisiyle, doğrusuyla kabul edip onun sevmediği şeyleri yapmamak ve onun iyi yaptıklarını yermek yerine onu desteklemek mi? Korkudan , unvandan doğan saygı mı kıymetli yoksa sevgiden doğan saygı mı?