Mevsimlik işçi, tarımın yoğun olduğu yerlere göç eden kişilere denir. Mezopotamya'nın en verimli topraklarına sahip olan Urfa'da ise işçiler başka illere mevsimlik işçi olarak gidiyor. Bu işte bir gariplik yok mu? GAP'nin tamamlanmamış olması, çözülmeyen elektrik kesintisi, sulama zamanında yaşanan aksaklıklar, yağmur karşısında ekili arazilerin hiç olması, tarlasını ekmektense başka yere işçi olarak giderek ölümü göze almaları başlıca nedenleridir. Sürdürülebilir tarım için çiftçiye destek olmalı, sahip çıkmalıyız. Üretmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. Bizler yok olmak istemiyoruz; üreterek, geliştirerek süreklilik halinde olmak istiyoruz. Bunun için ne yapılmalı? Dünyayı büyük bir küresel gıda krizi bekliyorken tarıma dayalı politikalar geliştirip maliyetleri azaltmaya yönelik iyileştirmeler yapılmalıdır. Kendi kendine yetebilecek olan topraklara sahipken aç karnımızı doyurmak için dış ülkelerden temin ediyoruz. Bizleri dışarıya bağımlı kılan nedir? Üretimsizlik ise keza üretmeye yönelik iyileştirmeler yok, üreticiye yönelik politikalar da... Tarlada ya da tarlaya giderken ölen işçiler bu toprakların derin yarası ve yoksulluğu haline gelmiştir. Üretime destek çıkalım, mevsimlik işçiler ölmesin, kendi şehirlerinde, kendi topraklarında çalışsınlar. Coğrafya hiçbir zaman kader değildir, olmadı da; bağlantısallıktır, sürdürülebilirliktir... Dünya değişiyor, gelin biz de değişelim.