"Aldığınız Hizmet Karşısında Bir Ücret Ödemiyorsanız, Ürün Aslında Sizsiniz!"
Bu cümleyi bir köşesinde okumuştum. Okuduğum andan itibaren gün içerisinde sosyal medya hesaplarım üzerinden etkileşime geçtiğim her anı, arama motorlarında yapmış olduğum her araştırma sonrasında karşıma çıkan reklamları hatırladım. Evet, ürün aslında benmişim.
Her geçen gün dijitalin hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması bizi bu girdabın içine sokuyor ve çıkılmaz bir hal alıyor. Birçok marka veya işletme, ürünlerini veya hizmetlerini bize pazarlayabilmek için sosyal medya kanallarını ve arama motorlarını aktif olarak kullanıyor. Bizler ise bu kanallarda çoğu zaman sadece vakit geçirdiğimizi zannediyoruz.
Sosyal medya platformlarını kullanırken bir ücret ödemiyoruz, arama motorlarını kullanırken ücret ödemiyoruz ve bu hizmetlerine karşılık olarak zamanımızı, yani kendimizi veriyoruz.
Bu durumu ürkütücü kılan ise bahsettiğim tüm platformlarda hayatımızdan kesintilerin yer alması. Hayatımız, birçok platformun pazarlama stratejisini belirliyor. Bu çalışmaların artısı olduğu kadar eksi yanlarının da olduğunu düşünmeye başladım.
Peki, sizin bu durum ile ilgili düşünceniz nedir?
r.ç
2020-10-08T17:47:03+03:00bu belgeseli izlediğimin ertesi günü bu denemeyi görmek ne hoş. kaleminize sağlık.
🍀
2020-10-08T17:37:16+03:00Elinize sağlık Büşra Hanım, güzel ve düşündürücü bir yazı olmuş.