Üslub önemli; insanın adabını da asabını da bozabiliyor. Kelime deyip geçmemek lazım zira nefesle birleşince panzehire de zehrede dönüşebiliyor…

Gerçekten düşünürsek aynı güç her ikisi de tabii…

Tercih meselesi.

Fakat ağzımızdan çıkanlar bizim düşüncemiz bize ait farkında ol!


Önce sizi düşüncenizin yönlendirdiğini anlayın artık! Kabul edin!

Bilim, ilim, tarih hatta şarkılar şiirler filmler bile bunu ispatladı.

Açın gözünüzü.


Düşünce gücü kendi gerçekliğinizi yaratmanız için kilit bir role sahiptir. Fiziksel dünyada algıladığınız her şeyin, düşünce ve inanışların görünmez dünyasında bir kaynağı vardır. Bu yüzden bireyin, düşüncelerini kontrol edebilmeyi öğrenmesi oldukça önemlidir!.


Beynin bir salgısı olarak düşünce, maddenin bir özelliği olan yer çekiminden neden daha harikadır diye sormuş Darwin...


Ben açıklayayım dilim döndüğünce

Çünkü belki yer çekimine müdahale edemeyiz fakat düşüncemizin çekimine edebiliriz!

Ne düşünürsek hem de nasıl olmasını hayal ederek düşünürsek tıpkı aynını yaratır gerçek dünyada hem de sonsuz olasılık içinden!

Sırf “ sen” öyle istedin (Olumlu veya olumsuz, korkuyla veya mutlulukla hangi duyguyla bakış açısıyla istediysen hem de.) diye gerçekleşiyor.


Fakat sen istediğin gerçeği yaratıp yaşarken yani deneyimlerken bile farkına varmıyorsun.

Sen istedin oldu!


Çocukken ihtiyacımızı ne kadar güven ve inançla isteyebildiysek, ne derece-nasıl karşılandıysa ve bunu ne şekilde istemeyi öğrendiysek hala aynı düşünerek istiyoruz.

İstemek öyle öğretildi çünkü!


Ya ağlamadan verildi tam vaktinde meme ya çok ağladık öncesinde, ya küçük bir "e" dememiz yetti beslenebilmek için...


Düşünceyi değiştirmek zorundayız ki gücünü ispatlayabilsin!

Önce küçücük bir şey isteyin; bir kahve mesela onu içerken hayal edin kendinizi kapayın gözünüzü en son ne zaman içtiğinizi hatırlayın, ağzınızdaki tadı hatırlayın, kiminle içtiğinizi belki...

Hayal edin çocukken ki gibi tıpkı fakat eski kalıp düşünceleri yıkarak!


Yapamazsın ki. Yapabilir misin?