Bugün bir yeni ustalık kazandım

Ustadan da el almadım

Anlayacağınız bir ihtimal hala çırağım.

Dikenlerin efendisi oldum efendim.

Sert tüylü kalın ince kıvrımlı düz

Her bir dikeni tutuyorum çıplak ellerimle

Tıpkı göğsümden hançer çıkarır gibi

-ki bunu çok sık yaparım, bilirsiniz-

Kökünden söküyorum toprağın kalbinden

Allah diyor tutuyorum

Ehlileşiyor dikenler inanım karşısında

Emin bir tutuşun kavrayışı

Sindiriyor dikencikleri,

Ne yana bakacaklarını şaşıyorlar.

Arada birkaç asi çıkarsa da

Çekiveriyorum dişimle tırnağımla

Aynı da sabundan kıl çeker gibi...

Şimdi bütün dikenleri sökebilirim

Gelir memleketinizin çayından içer ekmeğinden yer

Dikenlerinizi söker giderim.

Size has, size çeşit, size renk dikenlerinizi

Bir bir toprağın koynundan

Derinlere gerek duymamış o dikenleri

Dokunmazlar bize dediler çünkü

Dikenlerine yaklaşır deli yok sandılar

ve toprağın bir karış bile altına gerek duymadılar...

Gelir sökerim dikenlerinizi

Yörenizden bir tarhana bir acı kahveye

Bir gülümseme bir eskimiş dedikoduya

Kıraathanenin gündeminden bir dem

Evlerin damından bir gece de yeter.

Gelir sökerim dikenlerinizi

Usta ilan ettim kendimi.