Koca bir boşlukla baş başa kalmıştım. Baş etmesi zor, soğuk ve ürpertici bir boşluk. Anlamsızmış gibi çektiğim kürekler, aldığımı zannettiğim onca yol. Hayat mı beni kandırmıştı yoksa ben mi hayatı ayırt etmekte zorlandım. Her şey anlamını yitirmeye başlamış ve sis bulutları aralanmış gibiydi. Kısa zaman önce göremediğim tüm gerçekler bulanıklığını yitirmiş acımasız bir berraklıkla karşıma dikilmişti. Tutunduğum duygular, umut ettiğim güzel günler, sıcacık hissettiğim o tatlı his sadece üşümeme sebep oluyordu artık. Her şeyin maskesi düşmüş kalbimin hevesi kaçmış ve ben yanılgılarımla karanlık bir odada kalakalmıştım. Aydınlık ne zaman bulurdu beni bilinmez. Kalbimdeki soğukluk ne zaman geçerdi bilinmez. Tutunduğum dalların izi hala avuçlarımdayken yazıyorum bu yazıyı üstelik.

Beni değiştiren kalbimi de bedenimi de bu denli üşüten kimseye verecek zerre sevgim kalmamıştı artık.