Beraberliğe razı olduğumuz deplasmandan

üç puanla dönüyoruz,

hangimize yazacaksın bunu tanrım?

Sahnem boş, biletler elde kalmış

Selamlıyorum sandalyede unuttuğun paltonu

Kış ağır geçiyor buralarda, sıkı tut ağzını

Bizi üşüme oralarda halkın arasında.

Bu yakacaklar bu evlere fazla

Bu ormanları bağışlar mısın ikimizin adına?

Konuya girecek gibi olsam da utanıyorum,

sen beni anla.

...

Kuyumda ne kadar varsa suyum

Hepsini sakladım arzularımın vahalarında

Sağ çıktım yangınlarından kasıklarının

Telefon ısrarla çalıyor ama

bir türlü düşmüyor,

Bütün hırsızlar gibi meşgul çalıyorsun

bunca zaman sonra rüyalarımda.

...

Pencere önlerinde intihara meyilli çiçekler yetiştiriyorsun, yapma!

Bu piyasa şartlarında bir hayli riskli şeydir

Göz göze gelmek seninle,

Sermayem yetmiyor kalbimin sofrasını donatmaya

Elde avuçta ne varsa bırakmıştım

yirmili yaşlarımın sonunda.

...

Sen çiçekleri sularken bile öldürüyorsun!

Kim kaldıracak bu cenazeyi hiç sordun mu?

Hatırlıyorum, Orta Doğu'da kartlar yeniden dağıtılırken yitirdim aklımı

Sen tansiyon haplarının yanına

vicdanını sıcak suya bastırıyorsun

Akşam haberleri başlıyor, biraz utanır mısın?

...

Bir kolonundan kesilmiş gibi bu yaşadıklarımız

Şimdilerde utanç dolu, yutkunduğumuz bir modadır bu

Yani;

Ne yana yatsa risklidir,

burada evet evet, tam da burada

bu utançla barınılmaz daha da.