Nasıl sevilir bilmiyorum, nasıl küsülür. Hayatı kesişim noktalarında yaşadım bunca zaman, zaman demişken o da bir yanılsama belki de, gerçeği gömen. Karmakarışık pastoral duygular sarmış ruhumu, birini diğerinden, diğerini öbüründen ayıramıyorun çoğu kez, Şahlanmaya çalışan inatçı bir atın üzerinde. İki dizini kırıp arka ayakların da sıçrayan hırçın bir at, bulanık bir hayal benimkisi. Sanki herşey olmamış gibi, ama herşey olmuş gibi, heyecanla eylemlerimi izlemek, zaten herşey olup bitmiş neyin hesabı bu. Freknas'ım hep uç noktalardaydı bunca zaman neyse ki imdadıma inatçı eşsek'ler yetişti sağdan biraz duyum, soldan biraz huyum işte. Apar, topar yaşamalarım işte neyi kovalıyorsam? Ağzımın için de bir umuttu tükürük bir ilaç gibi yutkunduğumda kalbime iyi gelen, soracakmısınız sürekli, yoksa anlamak mı isteğiniz...bir şiir gibi yaşıyorum işte bazı kelimeler size yabancı, bazı kelimeler size dost. Bazı anlamlar sizde yok biz de çok. Bir şiir gibi işte, Sırf kaleme kızdı diye kelimeler küsermi, küsüyor işte bazen noktalar, virgüller bile üşüyor. Sen beni anlamıyorsun diye bana neden kızıyorsun, Ruhuna kız, ruhun anlamdan yoksun sen kızıyorsun diye ben soğuyım mı hayattan bence mesele bu değil bence mesele rüyadan uyanırken sayıklama...