Geceye kan akıyor gökten
Kaktüs yeşili, diken kırmızısı
Zihnim şüpheyle mıhlanmış çağa
Paslı demirden gelen yatak gıcırtısı
Sessizlik çıtırdıyor, duyuyorum
İçimde bir şeyler korkuya evriliyor
Görüyorum! depremi yaşıyor ruhum
Yanıbaşımda binalar devriliyor
Bir kâbusu anımsamak gibi, felaket
Tedirginim, ipler aniden kopacak sanki
Şafağı bekliyorum, hepsi kehanet
Güneş bugün hiç doğmayacak belki
Yankısını bulur o vakit kendi sesim
Ve ardına bahar sesi, kuş sesi
Sadece düşümde çalan o hoş melodi
Uyuyacağım, uyandırmayın bir daha beni.
*Uzun süren aralardan sonra Tarsus'a her geldiğimde zihnimin içinde hissettiğim boşluk bu dizelere dökülüyor. Sanırım bu evin balkonu göğün hep karanlık tarafını gösteriyor.