karamsarlığımın silinmeyen ayak izleri
ruhumu sarmalayan ukdeler
ölü duygulardan başka
ne uyutmaz ki insanı?
mendilci çocuğun mahcup gülümsemesi
mendil alan kadının yüzündeki hoyrat ifade
gökyüzünün yeminli suskunluğu
uyutur mu bu sabah beni?
mecalsizlik bırakmaz oldu yakamı
ölüyorum, farkındayım
bazı evlerin hala ışıkları yanıyor
onları uyutur mu peki bu karanlık?
rutinden çıkmak gerekirmiş, öyle söylüyorlar
bir adım atıp altı aylık sakallarımı kestim
içlerinde dimdik korkusuz bir beyaz
çok selamı vardı herkese
bir yanı kesik, giz dolu fotoğraflar
zihnimde infilak korosu
birileri sonunda kapıyı çalıyor
-sanırım uyumak zamanı geldi-