Hayatımın hiçbir evresinde şanslı olamadım. Mutlu, dört dörtlük bir ailede doğmadım. Öyle çay içerken saatlerce sohbet ettiğimiz günlerimiz, içinden gülücükler taşan bir evimiz olmadı. Hem annemin hem de babamın katılmayı ihmal etmediği müsamerelerim olmadı. İstediğim sanılan her şey alınan; fakat gerçekten istediği verilmeyendim ben. Sonra büyüdüm, etrafım arkadaşla çevrelenmedi. Hep azdı. Bir elimin parmaklarıyla sayabileceğim kadar. Bunca zamana kadar öyle sevgisizlikle gelince insan, yaşamının en dolu dizgin, en mutlu olması gerektiği yirmili yaşlarındane mutlu edebiliyor kendini; ne de birini sevebiliyor. Bu zamana kadar görmemiş ki... Görmediğim bir şeyi nasıl verecektim ki zaten. Telafisi olmayan şeyler bunlar. Ölünce yeniden doğarsak;her şeye yeniden, bambaşka bir yerde başlamak ne güzel olurdu. Sevmek, sevilmek, her şeyi dolu dolu yaşamak; mutlu olmak istiyor içim.