geceleyin

bir uzun ağaç bayrampaşa'da

ismini sayıklar dururdu

yavaş gelen uğultulu rüzgarda  

içinde ince sesin olurdu


uyurdum

en derin noktasında uykumun

ortasında bir kadın dururdu

bana bakınca ağlardı

yanında bir adam olurdu


oturup

gelmesini beklerdim

gelmezdi kollarındaydı

kısa boylu bir piçti 

gözleri çirkin ve hiçti


anımsayamıyordum

kimdi bu kadın neden rüyamda

hiçbir sorunun cevabını bilmiyorum

biraz yaklaşsam tanınacak gibi

yaklaşamıyorum


tanıdım

bunca rüyadan sonra

kimsin artık biliyorum

bir cümlelik laf belki

edemeyeceğim gidiyorum


hatırında ne kadar ben varsam sil

silmezsen ağlarsın

lamia seni seviyorum

mutluluğun bozulmasın