Bu duyulan ses nedir acaba? Uzaktan çok güzel geliyor kulağa.

Kim bilir, belki bir davulun sesidir bu. (Hani davulun sesi uzaktan hoş gelir sözü var ya, o misal.)

Yazıma bu şekilde başlamak istedim ve ayrıca akabinde şunları da belirtmek isterim: Bu yazı öyle deneme yazısı ya da günlük tarzından ziyade bir feryadı figandır.

Evet, davul ve uzaktan hoş gelen ses, ikisi arasındaki bağlantıyı birazdan kuracağız.

İnsanlar genellikle zırt pırt bilip bilmeden konuşurlar, sizin hayatınızı nasıl yaşamanız gerektiğinin yorumlarını yaparlar ve çoğu zaman bunu kendilerine dert edinirler ancak onlar sizin içinizde neler yaşadığınızı bilmezler. (Şahsen benim kendi içimde neler yaşadığımı benden başka bilen bir fani yok.) Hal böyle olunca sizi sadece dışarıdan göründüğünüz gibi yorumlarlar lakin sizin içinizde nelerle savaştığınızın bilincinde değildirler. Çoğu zaman yine insanlar sizi nasıl, ne şekilde ve nasıl bir makamda görmek isterlerse o şekilde yönlendirirler.


Örneğin ulaşmak istediğiniz hedefte, kendi çizdiğiniz yolda dirayetli adımlarla yürürken yine insanlar şunları söylemekten geri kalmazlar: Bu hedefine ulaşıp ne yapacaksın; kendine daha yüksek, daha güzel bir hedef belirle, şeklinde yorumlarda bulunurlar. İşin acayip olan tarafı şu ki bunları eleştiri olarak yönelten bir kimse ya da kimseler çoğu zaman “yetersiz” kişilerdir. İnsanlar sizi nasıl görmek isterse o şekilde eleştirirler, size göre doğru olan bir durum -ki bu gerçekte de doğru olsun- eğer halk arasında istenmeyen bir durum ise kesinlikle yanlıştır, aksi düşünülemez, hatta tartışılamaz.


Başka bir örnekle açıklamak gerekirse: X kişisi olsun, bu kişiye bir öğrenci gözüyle bakalım. X; edebiyat, tarih gibi alanlarda fazlasıyla bilgi sahibi. Buna mukabil olarak ise coğrafya ve felsefe gibi alanlarda başarılı bir öğrenci. Bu sebeple sözel alanlarda kendini geliştirip bu güzergâhtan ilerlemek peşinde. Lakin insanlar X’i bu şekilde görmekten razı değil. X’in sayısal alanlardan ilerlemesi gerektiğini ve “matematikte” çok başarılı olması gerektiğini söylüyorlar. X’in belki bir doktor, avukat, hâkim ya da savcı olması gerektiğini savunuyorlar. Lakin bunlar olurken X’e kimse sormuyor, "Hedefin nedir?" diye. Ne olmak istersin, diye. Onlar X’i görmek istedikleri gibi, görmek istedikleri yere doğru yönlendiriyor yine.

 

Velhasılıkelam kendi hedefinizde ilerlerken çoğu zaman toplum sizi olabildiğince engelleyecek ve eleştirecektir. Eğer bu eleştirileri dikkate alıp hedefinizden şaşarsanız, olmadığınız biri olmaya çalışırsanız kuvvetle muhtemeldir ki başarısız olacaksınız. Bundan dolayı hedefinizden kesinlikle şaşmayın.

Evet, işin derinliklerine inildiğinde, uzaktan gelen bu sesin yanına varıldığında pek de hoş bir ses olmadığını görüyoruz. Onlar sizin içinizi bilmeden dışınızdan görebildikleri kadarıyla eleştirmeye devam edeceklerdir. Sizler ise onlara karşın en güzel cevabı bu eleştirilere kulak asmayarak vermiş olacaksınız.

Unutmayın ki: “Davulun sesi uzaktan hoş gelir.”