Ellerinin güzelliği hakkında bir fikrim varsa uzaktan.

Gözlerinin yeşilliği hakkında bir fikrim varsa uzaktan.

Kaçıyorsun ama sözdeymiş

Doludizgin atlarından ayağı kırılan söyledi

Söyledi diye değildir tabii ama

Vururlar onu

Sahibine yük olmasın diye

Bu nasıl yazık soluş

Bu nasıl soluktan oluş

Benim de kolum kanadım kırık vursalar ya beni de

Zaten bendeki umut canımı alıp alıp diriltiyor

Bari sen vursan ya

Bu harelenmiş umut elle boğulmaz, bıçakla kesilmez

Atsan atılmaz, satsan satılmaz

Gökyüzüne salınmaz, yeraltına gömülmez

Bazı yollar vardır istesen de dönülmez

Dönülmez, dönemem ama

Sen beni görsen tanımazsın

Ben seni görsem ardından kırk yıl ağlarım

Kör olduysa gözlerim

Resmine bakmaktan

Tutulduysa boynum

Sevdana başkaldırmaktan

Oysa uğrunda dökülecek bir damla gözyaşına tekabül etmemişimdir sende

Sen hangi yolda akıttın yaşını bilmem ama

Ben hâlâ aynı yolun yolcusuyum

Hâlâ aynı kapının buz gibi eşiğinde sabahlıyorum

Sabahlarken yazdım mektubu da

Köy yerini bilirsin, zarf bulamadım

Gidilmez ilçeye öyle her kafan estiğinde

Veremem postaneye

Yine o kar beyaz tılsımlı turnam varacak yanına

Al mektubu

Selamımı aldığın gibi

Bir defa da sen selam yolla

Bu köhne bekleyiş karşılık bulur belki

Merak etme

Zeval gelmez gururuna

Narin ellerinle kanadını bir kez okşa

Eğer ki zahmet olmazsa

Bana senin adına olan hiçbir şey zahmet olmaz

Koşuşturup dururum oradan oraya sevda diye

Senin böyle bir derdin olmamıştır

Susayım ben en iyisi

Ama sen susma.

Gözlerimin pınarındaki saydam boncuklardan adın geçti ne de olsa.

Ve ben ömrümdeki mahcup bir hayalin senin için ağladığını gördüm de teselli olamadım

Susayım demiştim

Konuşunca kölendim

Sussam da sultanın olamam

Yanlış toprakta nam salmış gönlümün ağacı

Bıraktım bin yıllık bilediğim inadı

Ne gönlünü verirsin

Ne gönlümü alırsın

Hasretin oturdu baş ucumdan kalkmadı