Seni üzmek
Bir ev dolusu insanı gazla boğmak gibi
Öyle vahşetli artık
Bir ev dolusu insanı gazla boğarmışım da
Seni üzemezmişim gibi kendimi bilerek.
Öyle korkuyorum yüzündeki gölgeden,
Gözünün hüznü ensemde bir taş
Tüm ağırlığını bana vermiş
Seni üzmek artık tüm dillerde küfür
Tüm ırkların yumuşak karnı
Öyle uzadı gitti anlamı, kıvamlandı
Bir kere üzüldün mü sen
Tüm çocuklar susmuş bil ki Ağrı’da
Öyle bir kötülük.
Cevap mı vermemişim yüzüm mü kızarmış
Gözlerim bil ki o gece sadece yelkovan
Uyumak artık en büyük günah
İçime sorarsan
Yüzün bir şiir, evet
Seni üzmek onun melodisi
Seni üzmek o şiirden bir ağıt
Yurdun dört bir yanının ağıtı
Pos bıyıklı iyi insanların burnundan akan kan
Bana sorarsan seni üzmek Ilgar Dağı’nda nefessiz kalmak, yanmak karın içinde
Seni üzmek karsız soğuk şehirler,
Seni üzmek gözlerine bakmak istemediğin insanlara büyük büyük laflar etmek,
Anlaşılma dilemek.
Seni üzmek tüm pişmanlıkların ortak adı lügatımda epeydir,
Değiştiremediğin her şeyin ceremesini çekmek…
En sevdiklerinin acılarına seyirci kalmak,
Diplerden doruklara çıkışları dinlemek
Seni üzmek bir ömür boş geçirmek
Öyle tatsız, öyle boktan, öyle vahşi
Öyle yapılmamalı.