Koca bir arazi karşılar ilk gözünü açtığında

Ne kadar genişlikte olduğunu bilemezsin

Hayretler içerisinde tüm sesleri dinler,

Her ışığın göz kırpışına heyecanla sevinirsin

Keşfetmek istersin çoğu zaman çevreni

Küçücük kabuğuna sığamaz oluncaya kadar beklemen gerekir

Bunu söyler çevrendekiler ne kadar tatmin etmese de seni

Deli eder bir süre sonra elin kolun bağlıymış hissi

Hop oturup hop kalktığın yerde amansız hayallere dalarsın

Bazen kötü bir rüya gördüğünü farzeder en yakınındaki meleği ararsın

Çünkü bilirsin en çok o korur seni ve küçük dünyanı


Bir vakit gelir sevginin tanımını değiştirme ihtiyacı duyarsın

Verecek ne çok şey vardır içinde sen de şaşarsın

Beğenmezsin çevreni, yalnız bunu da yıkıcı tartışmalarla tadarsın

Hızlısındır akan kanın kadar; dünyayı anlamlandıramaz,

Tutamadan akan her şeye küfrü basar, dönmeyen talihe kızarsın

Arayışın sonu merak uyandırır, sonun başlangıcı bilinmeyen sebeplerle sarar seni

Aldırış bile etmeden koşmaya devam etmeni söyler bazı sesler

Yarışın sesini bile kestiğini, soluğun çıkmayınca anlarsın

Koca koca ahlar içerisinde yaşarken birleştirmen gereken hayatla tanışırsın

Birden çıkıverir karşına ve ummadığın bir anda

Yeniden anlamlanırken dünya, gerçeğin olan rüya gibi karşındayken

Yine de uzun düşler kurmaktan kendini alamazsın 

Çünkü sığamayacak kadar küçüktür için içine


Birçok zorluğu aştıktan ve hayalindekiyle yaşını aldıktan sonra

Kendinden parça gördüklerin de yanındaysa

Onlarlaysan vaktinin çoğunda, yorgunluğun farkına bile varmazsın

Yine de boşluk hissi kaplar zamanla

Bir sorumluluk hissedersin omuzlarında

Çoklarına ulaşmak tek gayendir artık

Bazen bu uğurda kendini bile kaybedersin

Uğraştıkça derinleşir yaran bundan aldığın hazla

Gözünü yumduğunda yeryüzüne bazen, bazen sadece göğe açtığında

Yinelenen birçok vaktin seyri yıldırmaz seni

Bittiğinde hepsi geçecek dersin

Seni anlayacaklarını umduğun her anda

Baştan başlamış gibi büyük heyecanla sarılırsın

Çünkü senden bir iz kalacaktır yeryüzüne


İşte bir ders vakti bitimine kalan o beş dakikanın

Seni saran acı-tatlı hatırasını tekrar yâdedecek,

Gelecek nesline kalan bir anı mahiyetinde

Etrafına toplanan kalabalık sofralarda

Seni izleyen meraklı gözlerin önüne sereceksin

Güldüğünde o meraklı gözler

Işıldar gibi olduklarında

Bahçende gül açacak senin nezdinde

Geriye baktığında koca bir kalemin bıraktığı izin

Silinmeye yüz tuttuğunu gördüğünde

Hüzün kaplasa da içini, o meraklı, küçük elleriyle yeni yeni yazmayı bilenler

Seni ve tüm umudunu yeşertecek yeniden

Sahnelenen eserin olacaklar hepsi de

Çünkü bıraktığın mirasın devrini çoktan aldılar bile