vapurdan indiğim vakit eşkâlim aranıyordu
beşiktaş faltaşı gibi gözlerini açmış
gözleri gülüyordu
beşiktaş hâlâ çocuktu
bu liman -neden bilmem-
bana izmirʼi hatırlatır
bazı vakitler deniz de
böyle gürler izmir’de
gri küllenmiş
dilinde direnen çiçeklerin türküsü
üzerimize yine kasımdan bir çarşamba serpilmiş
basmaneʼden vagon vagon sonbahar gelmiştir
mehpâre’nin ayakları çıplak
elleri yağmura bilenmiştir
yanaklarında sararmış bir üzüntü
yoksulluğuna bir yığın cenaze vermişimdir
gecenin içinden sokak köpekleri seslenir
ellerinde joplar ve kanlanmış gözler
ve biʼ sebep kanatlanmış yürekleriyle
ki yürekleri kör gözlerin kefilidir
polis üniforması giymiş herifler
köşebaşında bekleşir
dilimde direnen çiçeklerin türküsü
siren sesleri çığlıklarıyla
bir sokaktan diğerine geçmişimdir
ayaklarım çıplak
mehpâre’nin ayakları çıplak
elerimiz yağmura bilenmiştir
artık ölme vakti çalıyor kapımızı
başımızı hangi yana çevirsek yani
o yandan başlıyoruz duamıza
bilmezler oysa üniforma giymiş herifler
“ölmek değil öldürülmek dokunur insana”
yani diyeceğim şu ki kardeşlerim
sofradan kalkma vakti geldi geçiyor
bir lokma geçmeden boğazımızdan
kaşığımız dalmadan çorbaya yani
ve bizim ayaklarımız çıplak
dilimizde hırçın bir türkü
son defa gülümsüyor
çipil çipil gözleriyle
alaca gökyüzü
Said Bahçeci
2021-04-12T15:14:06+03:00teşekkür ederim yorumlarınız için.
Ferah
2021-04-12T03:04:25+03:00"dilinde direnen çiçeklerin türküsü"
Okurken inanılmaz keyif aldığım bir şiirdi. Ellerinize sağlık.
Gül Kurusu
2021-04-11T23:31:43+03:00Güzel gönlüne sağlık. Tam üç kere okudum ve hala okumak istiyor bir yanım.🌹