sadece sana dokunduğum zaman,
dokunmak anlam kazanıyordu.
parmak uçlarımdaki nehirlerin
kuraklıktan haberi yoktu
çünkü
seni düşündüğüm zaman
yavru alageyikler gölden su içer
afrika yeşerir
içimdeki kara bulutlardan bembeyaz yağmurlar yağar
ben sana hayran kalırdım
bunca şeye rağmen hala bembeyazsın
kısacık saçlarını,
ömrüme bel bağladım.
içimde sakladığım yalnızlık katedralini,
yalnız senin için açtım.
eski bir avluda dünya soğurken
afrika çiçekleri getirdim kapına
sen bana bir çocuk gibi gülerken
aynı hisle bir çocuk gibi ağlamıştım senin için
çiçeklerden, afrika'dan daha güzelsin
şimdi ellerimi sıkıca tut
bu dünya bizim için çok küçük.
izin ver;
saçlarının ardında bıraktığı zamanla,
bizim için yeni mevsimler yaratmama.
izin ver;
toprak gibi simsiyah gözlerinden,
yeni romanlar yazmama.
ben,
senin sevginle güç bulup
tanrılaşıyorum
yaz akşamı,
rüzgarsız bir deniz kadar
pürüzsüz tenin
öylesine güzel, öylesine alımlı.
geceyi kıskandırır gülüşün
ayrıca;
şunu da bilmeni isterim ki
tanıdığım hiçbir tanrı
tenindeki yaşam izlerini
yaratamazdı
senin karşında kelimelerin hükmü yok
ama,
seni anlatabilecek en sığ cümlem:
güzel olan her şeyden çok daha güzelsin sen
seni öyle saklıyorum ki içimde
dokunmama bile izin vermiyorum
Emir Benlioğlu
2021-08-10T13:04:45+03:00çok teşekkür ederim.