Altındaki demirler paslı,

Gözlerinizin içinde bir çember,

Kumpanya perdeleri kapalı.

Verandada tütün saranların ellerinde nasırlar,

Sarayların minarelerini sayıyor küçük haspalar.

İnsanın hayatına bölünen bazı varlık yaşamları var,

Şehrin bulvarları birane kaynıyor,

Sorsan içinde ayyaş yok.

İki dal sigaranın hesabı, altı altın külçesi eder dediler,

Sanki avize taşlarında yansımamı gördüler.

Ben memur meziyetini sökenlerdenim,

Hakkaniyetten bile önce insanın öldüğünü gördüm.

Bunlar sever yalanı, kandan bile evvel vardı palavra.

İpe boyun eğen halkın, çuvala taptığı şiddet yuvası.

Burası dünya değil,

Şehrin, sarayın gölgesinde yaşlandığı cahillik habitatı.