"Özlem Duyduklarım"

Uzun zaman sonra boş bir sayfanın başına oturmak... Başına gelenleri nereden tutacağını bilmeksizin gözünün önünden geçmesi, yeniden ve yeniden yaşamak, hepsini bir son duygusuyla harmanlamak. Konu ne olursa olsun bitmesi bariz olan mıdır yoksa bitirmekte bizim bir payımız var mıdır? Biteceği baştan belli olanlar vardır şüphesiz fakat bitmesini istemediklerimiz için neler yapılabilir? İnsan dönüp dolaşıp kendini “ben hala vazgeçmedim*” cümlesinde buluyor sanki. Bitinler de tamamlanmış hissiyatını vermiyor. Sen tamamlanmamış bir şeyin yokluğuyla baş başa buluyorsun kendini. Yeniden ve yeniden yaşatmak için kovalıyorsun o yarım kalmış hisleri, hepsi yeni bir sayfa açıyor sana. Boşver, anlatamayacak gibiyim. 

Kapalı havalarda balkonda oturmak gibi bir hobim var, kapalı havalarda yaptığım her şeyi hobi edinebileceğime dair düşüncelerim var. Bundan sonrası klişe kapalı hava övgüsü ve tripleri. 

Uzun zaman emek verdiğin her şeyin sonunu görmek tutkusunu yaşarken son beklentini karşılamıyor gibi. Sen yeni düzeninin dışına çıkıp eski alışkanlıklarına özlem duyuyorsun ama bittiğinde bakıyorsun ve eski düzenini anımsayamayacak kadar vakit geçirmişsin yeni düzenin içinde. Ben kimdim, neler yapardım ve yaptığım her şeyde ne arardım? Yaşayıp görmeden cevaplanamayacak sorular listesi hazırlamak için daha uzun zamana ihtiyacım olacak.  

Her şeyi yarım bir şekilde yazmaya o kadar alıştım ki her şeyden kaçıyor gibi hissediyorum. Yazmak bir yana bir şeyi şöyle en başından ele alıp konuşmayalı bile çok uzun zaman oldu. Aslında bu durum düşüncelerin ve insanların kolay anlaşılabilir olduğunu keşfetmekle başladı, sonrasında çokça ikna etmeye çalıştım bunun ne kadar yanlış bir fikir olduğuna kendimi ama olmadı. Kolayıma gelmiş olmalı. Şimdi oku ve ne anlattığını anla bakalım bunlardan, mümkün değil.  

Yazmaya çokça hasret kalmış olmalıyım. Çünkü anlatmak istemiyorum- anlatamayacak kadar yorgunluğu üzerimde taşıyorum- fakat yazmak kendine çekiyor beni. 


Özlemde buluyorum gölgemi 

Değmemiş bir zeminin güvenine karartısı 

Yaşanmışlık kaygısı, geçmemiş ışığından 

Ve sevmemiş o hayatı. 

 

Ben bir zamanlar şiir yazan biriydim. Şiir yazan bir olmayı da özlüyorum. Açıkçası duygularını kelimelere döken biri olmayı özlüyorum. Artık kendimde de biriktirmiyorum ve yansıtacak pek bir şey olmuyor günün sonunda. Hissizim, çok acınası biliyorum. 


*Ben hala vazgeçmedim-Skapova