Bir an'dı.
Derin derin düşündü Dost!
Varolmamanın varoluştan daha efdâliyeti üzerine.
Yaşamak konusunda bir mukallit olduğunu düşünüyordu.
Ehvenişer diyerek mevcudatın bir kısım müvellesliğine tahammül ediyordu.
Mimetikti ona göre her faaliyet,
Çünkü müdrik olduğunu iddia eden her fert, idrakdışı bir şekilde mukallitliğine devam ediyordu.
İyi olan şeylerde dahi bir saadet duygusu barındırmıyordu derûnunda.
Yapılan her iyilik pragmatizme ve despotizme mahdumluk ediyordu.
Bütün bunların ardından çekilmek istedi mağarasına,
Ancak toplum zincirleri geri çekti onu mukallitliğin tam merkezine.
O ise baği oldu tüm esaretine rağmen.