Vazgeçtim
sadece pencerelerden evimize gireceğine inandırıldığım güneşlerden,
senin olsun bu gölgeler
Vazgeçtim salıncaklardaki durgunluğumdan
Al gözlerimdeki bu kör sevinçler senin
Hiç görmedim ki güldüğümü
Yeni yaşlarımın alnıma çizdiği bu çocuk parklarından,
vazgeçtim.
Üçer beşer üflediğimiz mumları hatırlıyorsan eğer
Terli terli soğuk su içmenin vahametinden vazgeçtim
Al bak bu reçete sana iyi gelecek.
Ayakkabı bağcığıyla bir mahkumu ölüme ikna eden o şey neyse işte vazgeçtim ben ondan
Bana yakışıyor bu parmaklıklar
Zira bu beraatler sende kalsın.
Vazgeçtim bu banka kuyruklarından
Senin için sıradaki numaralar, al senin olsun düşük faizler.
Çıkmayacağım ben o teneffüse çalma kalbinin zilini ısrarla
Sana bırakıyorum kantin kokusunda göz göze gelişimizi, sen anlarsın bunun ne demek olduğunu.
Gece yarısı tutuştuğumuzu, çocuklar uyumamıştır henüz ışığı söndürüp çırılçıplak susuştuğumuzu... vazgeçtim
Ama yine de
Senin olsun duvarların yankısı.
Hayır, hayır çıkarma
sırtımın kamburu bu hayal kırığı kesikler
bırak yaralarıma dantel uydurma bu saatte
İki ters bir düz hayatın asgari ücretli işçisiydim
Günümü doldurdum, yaşı bekliyorum.
Hafif bir meşrebim ben
Vazgeçtim tebessümlerin kısa mesafelerinden
İndi bindi bir hayat bu benimki
Şeyhim gücenmesin ama
çarşılarda çalmıyordu senin çanların,
semaviler arasında bir mavi bile değiliz seninle
Beni bağışla,
vazgeçtim Tanrı'm senin kuluna köle olmaktan.