Bir sabahın ışığında hayatınızın istemediğiniz gibi gittiğini kabul etmek kadar sizi hissettirecek başka bir şey yoktur. Hele ki bu ışığa çıkmadan önce karanlığın tatlı huzurunda neler yapacağınızı planlamış, içinize umut peydahlamış ve ışıkla beraber her şeyin çöktüğüne tanık olmuşsanız kendinizi şanslı sayın. Işık gerçektir, hep vardır. Karanlık sadece onun önüne çekilmiş yanıltmacadır. Bu düzmecenin etkisinden kurtulmak için evlerinize ışığı getirmediniz mi? Öyle ise niye her seferinde uykuya yattınız? Düzmece olan sınırları kaldırdı. Günah ya da kötü bilmedi. İsteklerinize itaat etti. Olmayanı her seferinde altın tepside sundu. Kendi diyarında sizi hükümdarı ilan etti. Hakkını vermek lazım, karanlık pek yüce gönüllü. Belki de bunların hepsini aydınlığın sizi boğmasından kurtarmak için yaptı. Ama bilmedi ki insan aydınlığın ellerini boğazından çekebildiğinde gerçek bir mutluluğa kavuşacak. Bundan böyle karanlıktan kaçarak yaşayacağım. Düzmecenin huzurundansa gerçeğin beni rahatsız etmesine izin vereceğim.