Huzursuzluk gibi başladı neyse
Kalbimden bütün vücuduma yayılıyordu yangın
İsyan başlamıştı
Sonra dediğim ne varsa sırası gelmişti sanki
Bir karanlığın içine sürüklendiğimden emin
Bir eşikte duruyorduk
Yalnız ihanet edenlerin geçemediği
Her hâliyle herkes geçsin için çabalıyordum
Açtığım bütün kapıları kapatıyordu karanlık
Biri hariç
Kimsenin geçmesini istemeyeceğim küçük küçücük bir kapı
Tanıdığım bildiğim herkesi düşünüyorumdum kusursuz
Eşiğin bu yanı oldukça kalabalık
Uzak
O küçük delikten girmeyi reddedenler de oluyordu
Seviniyordum
Anlaşmaya hazır şartları bekliyordum
Bilincimi muhatap almıyordu duygular
Tamamen yıkılmak üzere
Ve çırılçıplak yalnız
Bu zamanlar herkesi ve her şeyi sorgu odasına alır
Tam karşısındayım
Yaşanmış şeylerin tekralanışı yanlış
Edilgendi karanlık
Kimsenin duymadığı görmediği ve herkesin olduğu
En çok üstüne alana en az seninle ilgisi var diyordum
Şairlerin şiirlerin arasından geçiyorduk
Mahcubiyet duyuyor ve haykırıyordum, sizinle de ilgisi yok
Annem yatağımı yapmaya üç kala
Babam başımı okşamaya sarhoş
Bütün çığlıkları sırat köprüsüne döşüyordum korkanlar için
Kimse düşmesin
Kalka bilsin yıkılan
Yorulmayana anı yok
Naif nazik ne varsa mağdur
Bir maskenin altında etten kemikten başlıyordu sızım
Tüm savunmalara katılıyordum
Başkaldıran emeklerimiz
Güneş batıyordu artık daha karanlığız
Didik didik ediliyordu mazi
Taş tabletlerle başbaşa kalıyorduk her seferinde
Her seferinde hiçbir şeyi değiştirmeyeceğinin bilincinde acı
Tutkunun tutuklanışını izliyordum
Kelepçe takılıyor önce sonra gözleri dağlanıyor
Ve prangalarca ağırlanıyordu
Ve ben
Oralarda bir yerde hala suçlanıyordum
Hayır ben günah keçisi değilim
Ama ne varsa üstleniyorum
Savunmasızım