Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
Yayınlandı
Caner Şahin
2024-09-04T21:41:47+03:00🪑🪑
Melike Baran
2024-09-04T21:02:22+03:00Hem de nasıl... ❣️
Özlem
2024-09-04T20:58:54+03:00Ah ne güzel yazmış Şükrü Erbaş❣️
Melike Baran
2024-09-04T20:51:37+03:00"Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zamân zamân, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?"
Özlem
2024-09-04T20:37:28+03:00Bir güz düşünün ki Ömür Hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış, böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir?
Melike Baran
2024-09-04T20:28:27+03:00""Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insân, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insân, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu?"