ben seni sayılamaz sonsuzluk kadar öpmüştüm. sen beni sayılamaz sonsuzluğun içindeki ben kadar. o halde seni tekrardan öpüyorum. benim içimdeki sen kadar. bundan fazlasını veremezsin bana. Bu inandığın tanrının koşullu cennetinden daha kutsal, daha temiz ve hiç koşulsuz. Çünkü ben zaten sonsuz cenneti yaşıyorum. çünkü sana inanıyorum. çünkü sen varsın. önce sen. sonra sen. hep sen. sadece sen.
mum ışığının günahkar fısıltısı gibi…
kulağımda dudakların. bir şeyler söylüyorsun. ateşin yok ettiği yalanını ilk ortaya atan kimdi? yaşadığımı hissediyorum. yanacaksam bu ateşte yanmalıyım. yakacaksa bu eller, bu gözler, bu dudaklar yakmalı beni…
şeytanın bile yanında masum kaldığı...
yanlış olsa bile.
ne de olsa sen doğru hissettirecek bir yolunu bulursun...
buluruz...
ne de olsa senden gelen her şey doğru, güzel, güzel ve güzel. tıpkı sen gibi.
bu yüzden
dişlerimden öpmeye devam et. öptükçe gülüyorum...