bitecek her şey

tüy hafifliğinde ömrüm

karışacak rüzgara

ve evden uzak

denize yakın bir ufuk

kucağını açıp

sökecek beni rüzgardan.

ayrılacağım kaygımdan

ayrılacağım çirkinlikten

deniz beni emzirecek

güneşten aldıklarıyla.

ölümsüz kuşlar gökyüzünde

haberler getirecekler

zamanı taşıyacak atlarım

orda gün yok

orda sızı sakız ağacı kokusunda.

hatırlayacağım mutlak

caddelerini, ışıklarını kentin

evimi hatırlayacağım, soluk

kırılmasını cevizin,

ölmesini ağacın

hatırlayacağım

terli bir öfkesinde ellerimin.

karışacak yollar hayallerime

tenime karışacak özlem

öyle rahat

öyle geniş yüreğim

vurulup düşer dersin

"vurulup düşer beni görse"

yüreğim bir karacanınkiyle aynı.

büyüdüm derdinle

büyüdüm toprakta tohum gibi

ey yağmurlar

ey ışık

ey toprağım

-katışıksız-

büyütün beni

umutla

çıkarsız ve çıkmazsız

rengarenk bir umutla.