Ben bu diyardan göçtüğüm vakit

Okunur arkamdan bir öğle vakti

Sela

Eş, dost

Bir de birkaç akraba

Toplanır uğurlamak adına merhumu

Yani beni

Avluda.

Derler

Erken gitti rahmetli

Daha

Altı bin dokuz yüz otuz beş gündür burada

Yalnız geçen

Altı bin

Dokuz yüz

Otuz beş

Gün

Bu diyarda

Kılınır namaz, okunur dua

Gömülür ceset, atılır üzerine toprak

Eş yok

Dost yok

Yapayalnız

Hava soğuk

Toprak sıcak

Yok artık ne can ne de kan

Akacak

Yalnızca ölüm

Yerin altında

Sahi böyle mi olur her veda?