Son bir veda öncesi valize kalan kıyafetlerin hepsini sığdırırız.

Alıp onu kasvet kokulu, gözleri şişmiş bulutlar altında, kırmızı, ön camı kırık, radyosu bozuk arabanın bagajına da sığdırırız. 

Ve son bir bakış ve koparcasına sallanan elin arkada bıraktığı insan parçasında gözyaşlarımızın hepsini sığdırırız.


Ya sonrası güzel Pagaruşa'm,

Kalbimiz sığar mı göğüs kafesimize?

Pagaruşa'm söyle: Hasreti sığdırabilir misin dünyaya?