geceden kalmayım Evliya
aysarım
zamanlardan zamana düşsem
bir yudum su bir avuç kül ağzımda
yine besbelli
o rezil karanlıktayım
ellerim bükülmüş durur yanağımda
diyorum ya sana
bir başka başlangıcı arıyorum
uzaklardan kovulmuşum uzaklara
kendi uğultumdan kaçıyorum.
uydurulmuşum bu şehre Evliya
bu taşa bu taşlara, toprak kadar
sanırsın
bir tohum cevran kuruyor içimde
bir yanımda pasaklı sevinçler büyüyor
diğer yamacımda simsiyah kuşlar gibi
gökte süzülen acılarım
ben burada ne yapsam ne etsem
diyorum ya sana
kendimi unutursam ancak hatırlarım.
şimdilerde en belirsizim Evliya
sen bilirsin
bir kadın düşünsem kızıl saçlarıyla
gülüşken çocuklar düşünsem
ertesi mevsimlere bahar yetiştiren
bir düşünsem gömleğimin düğmesini
kuşları, kırları, ağaçları gördüğümce
ne kadar şey varsa akla sığan
düşünsem evvelden susuyorum
hepsi birbirine ilikleniyor.
ah Evliya güzel dostum
anlayamıyorum da
ne zaman bitecek bu bitimsizlik
ne zamandı bu sanrı uyandığım
bu bağırış çağırış duyduğum
ben bu gürültüde ekmeğimi nasıl yiyeceğim?
sen ki çoktandır bekleyen ölüsün bilirsin
çağrılsam şimdi o yerden
bir şey mi değişir
yanına gelip ben de bekleyeceğim.