paslı iğnelerin ucunda bekleyen karganın boğazı
yahut
Bilincimin akışkan
Telaşı
Yaklaşıyor
Duyulmuyor
Kırk sandalyenin kırkı da kırık
Gün doğumu beklemekten yorulmuş, vazgeçiyor
Hecelerimin her biri yorgun otobüs duraklarında
Sarf edilmeden öldüler
Başka bir katile hazırlanan bir hevesim şimdi
Ellerim yok değildir ki kendimi savunayım
Ama kulaklarım eşeğinkinden alabildiğine kısa
Uzak Doğu Asya piyasası açılmadan vardiyası başlayan
Bir babanın oğluyum
Gofretim başımın ucunda değil
Çöpçüler toplarken hissettim en güzel umutları
En yitik şafakları
Gözlerimin deseni iç içedir
Bir hattat çizemezdi
Her karşılaşmadan böylesine usta kaçan
kahverengiyi
Berbat konuşmalarım
Dudağım gerisin geriye çekilirken
Delik deşik oldular
Terli kavuşmaların yerine
Huzurlu bekleyişleri arzulayan
Denizciyi de ben
Evet ben kendim yarattım
Kulelerin saat göstermekten ürktüğü düşkünlerin
Son sokağıyım
Ne bahtsızlık ki
Kaç arşın akarsa aksın topuklarımın altından
Bileklerim noksan frekanslarda dalgalanacaktır.
Kenan Birkan
2021-12-22T00:16:31+03:00Üslubunuzu çok beğendim. Bu tip şiirleri severim. Kaleminize sağlık.
heduanna
2021-12-21T23:05:32+03:00Ben de üslubunuzu ilginç ve bir o kadar da hoş buldum. Kaleminize sağlık.
Pollyanna
2021-12-21T22:55:06+03:00beğendiğim bir şiir oldu, kaleminize sağlık.
Server Fethi
2021-12-21T22:37:27+03:00"Gözlerimin deseni iç içedir
Bir hattat çizemezdi
Her karşılaşmadan böylesine usta kaçan
kahverengiyi"
Belki ses olarak biraz daha iyi ele alınabilirdi ama genel itibarıyla çok beğendim bu şiiri. Tebrik ederim.