İlk kez şahit olduğunuz bazı şeyler düşündüğünüz gibi gözünüze iyi veya güzellik kalıplarından biri gibi gelmeyebilir, bazı anlar vardır ki zihninizin en uç köşelerinde yer edinip en savunmasız olduğunuz anlarda tekrardan ilk kez şahit oluyormuşsunuz gibi gözünüzün önünde canlanır.
Geçmişin Videl'i tam olarak bu anı yaşıyordu, ilk kez şahit olup büyüdüğünde büyümesine rağmen savunmasız olduğu bir zamanda ya da Videl'in hayatına bakacak olursak zamanlarda dememiz daha uygun olacaktır. İşte tam bu zamanlarda karşısına çıkıp, koca bir duvar gibi önüne engel olup yaşamını zorlaştıracak olan o an; tam olarak gözlerinin önüne serilmiş, en ön sıradan Videl'e izleme imkânı sunuyordu.
Her günün aynı geçen tekrarlarından başka bir yaşamadığınızı fark ettiğiniz o an, tam olarak o an tüm bedeninizde hissettiğiniz titreme ile beyninizin dahi unuttuğu karanlık sayılabilecek ya da gözlerin göremediği o ışığı karanlık olarak adlandırdığımız yerden çıkan fikirler sarar tüm bedeninizi o hissiz titreme ile…
Videl'i saran bu titreme, göremediğimiz ışığı ile çıkan o tüm çılgın fikirlerin kaynağı olan yer, bir bütün olarak hareket eder. Görünmeyen ellerin yardımıyla önce gözleri, sonra elleri ve ulaşılması her ne kadar zor olsa da en son kalbine ulaşır, diğerlerinden daha sıkı sarar burayı, kendisine engel olmaya çalışan ve bu engellerin en güçlü olanlarının bulunduğu yeri sıkı sıkı sarar. O engeli aşar görünmez eller, belki de aştıklarını sanırlar ama Videl'in tüm iradesini kontrol altına alırlar, bu kontrolün sonları olacaklarını bilmeden o kalbi sararak en büyük hatayı yaptıklarını bilmeden ellerinde tutarlar kontrolü.
Geçmişin izleri, ilerledikçe unutulduğu sanılan o geçmişin izleri, -tekrardan ilk günkü acıyla tabii- bu tabir bizlerin dışarıdan görüp karar verdiği şekliyle kullanılsa da olaya Videl'in gözü ile bakıldığında o ilk günkü özlem, heyecan ve tüm bedeni saran o kontrolün verdiği kararsızlık ile tekrardan çıkar ortaya. Bu sefer karşısında yardıma muhtaç bir Javed ve ona bu acı durumun içinde bile merakla bakan içinde yaşayıp ilk kez hissettiği duygularla karşısında duran bir Videl yoktur. Belki de içinde en çok bu anın özlemi ile yanıp tutuşur, tekrardan geçmişe dönüp o sahneyi tekrar tekrar yaşamak ister ya da bencillik yapıp o tüm duyguları ilk defa üzerinde hissettiği kişiyi Tanrı'dan kaçırıp yanına almak ister… Şahit olduğu ilk nöbette olduğu gibi son bir kez daha geçirdiği tüm nöbetlerde yanında olsun ister, evet, bencillik yapıp Tanrı'dan kaçıracağı Javed'i son kez yanına almak ister, sonsuzluk içinde sürecek bir son kez...